Bu sitedeki her şey Sevgi ile kodlanmıştır.

Kategori Listesini Göster

Süleymaniye'nin hatıraları


FacebookTwitterPinterestTumblrYazdır


Yedi tepeli İstanbul’un en görkemli kültür miraslarından biri olan Süleymaniye Camii 450 yılı aşkın ömründe bulunduğu bölgenin ve şehrin nice çarpıcı olaylarına tanıklık etmiştir. Onu inşa ettiren ve ona adını veren Kanuni Sultan Süleyman da Osmanlı Devleti’nin en ihtişamlı devrini yaşatan padişahlardan olmuştur. Batıda Muhteşem Süleyman olarak anılan Sultan Süleyman’ın başından nice olay geçmişse de; Süleymaniye Camii’nin tanıklık ettiği en sarsıcı hadisenin Genç Osman’ın başına gelenler olduğunu söyleyebiliriz. Padişahın kararlarını beğenmeyen ve onu tahtan indirmeyi planlayan Yeniçeriler, padişah çadırının Üsküdar’da kurulmasından bir gün önce Süleymaniyede toplanarak saraya yürümüş ve bazı devlet adamlarını öldürmüş, ancak bununla da yetinmeyip asıl hedefleri olan II. Osman’ı tahtan indirerek Yedikule Zindanlarına hapsetmiş ve 18 yaşındaki padişahı 8 cellâtın elleriyle şehit etmişlerdir.

Sultan Süleyman

Şehit edilen kardeşinden sonra Osmanlı padişahı olan IV. Murat ağabeyinin öldürülüşünün kendisinde yarattığı etkiyle pek çok katı uygulama gerçekleştirmiştir ancak bunların dışında bilinen en çarpıcı uygulaması ise, ilk defa alkol ve tütün içilmesini yasaklamasıdır. Yasağın çıkış sebebinin de, Padişahın 1633 yılında meydana gelen büyük İstanbul yangınını şehirde artan kahvehanelere ve tütüne dayandırması olduğu söylenir. Her ne kadar IV. Murat’tan önce böyle bir yasak yoktuysa da, bir caminin içerisinde nargile içilmesine elbette hiçbir padişah tahammül edemezdi. Bir gün Sultan Süleyman’a bu yönde bir haber ulaştırılınca, padişah derhal Süleymaniye Camii’nin yolunu tutar ve inşası bitmek üzere olan camiye ulaştığında haberin doğru olduğuna kendi gözleriyle şahitlik eder: Caminin mimarı olarak görevlendirdiği Koca Mimar Sinan Ağa, caminin ortasında nargilesini fokurdatmaktadır! İsterseniz hep birlikte devamında nelerin olduğuna göz atalım...

Mimar Sinan

Padişah öfkeyle bu halin sebebini sorduğunda ise: “Padişahım, bu nargileyi burada bulundurmamın sebebi, fokurtusu içindir. Dikkat ederseniz, Tömbekisi (tütünü) yoktur. Fokurdayan suyun sesi; camide Kur'an-ı kerim okunurken her tarafa aynı tonda yayılmasını sağlamak için lüzumlu tedbirleri almama yardım etmektedir” yanıtını alır. İşte Mimar Sinan’ın buna benzer daha pek çok akılcı ve üstün mühendislik çalışmalarıyla tamamladığı -kalfalık eseri- Süleymaniye Camii, geçtiğimiz yıllarda yıkılma tehlikesi taşıması üzerine mühendis ve mimarlardan oluşan bir ekip tarafından caminin tüm yükünü taşıyan kemerler incelenmeye alınır. Ekibi şaşırtan hadise ise bu esnada gerçekleşir. İncelenen kemerlerin içindeki gizli bir bölmede bulunun ve altında Mimar Sinan’ın imzası olan mektupta; “Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit taşı aşındı ve nasıl değiştiriceğinizi bilmiyorsunuz” yazmaktadır, üstelik kilit taşının nasıl değiştirileceğinin kademe kademe anlatımıyla birlikte!

O mektup şimdi Topkapı Sarayında, Süleymaniye Camii de tüm heybeti ve hatıralarıyla her zamanki yerinde…


  1. Yorum bulunmamaktadır.

Bu yazıya yorum göndermek ister misiniz?

Dikkat: Her yorum gönderen kişi, kendi gönderdiği yorumdan sorumlu olmaktadır.
Not: Yazı ile herhangi bir ilgisi bulunmayan yorumların onaylanmadığını belirtmek isteriz.
Yukarı Çık