Geçmiş dönemler içerisinde bir Üniversite'de medyanın objektif olup olmadığına yönelik bir sunumum olmuş idi. Ele aldığım konu ise; "internet veya medya sektöründeki taraflılık" olarak dile getirilebilir. Yani medyanın taraflı olup olmaması ve bu durumun insanlara ne şekilde yansıdığını ele almış idim. Günümüzde baktığımızda maalesef ki bunun cevabını verebilmek pek zor görünmüyor. Ancak bu da elbette bir tartışma konusu olarak ele alınabilir. Dolayısı ile sunumumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu konu ile ilgili olarak da düşünce ve görüşlerinizi paylaşmanız bizleri mutlu edecektir. Faydalı olması dileğiyle...

Yeni Medya Edisyonu

Bugün baktığımızda dijital veyahut elle tutulur birçok yayın kuruluşunun politize olduğunu ve çıkar bazlı birçok spesifikasyon ile bezendiğini gözlemlemekteyiz. Sayılmış olan tüm bu etkenler, hem internet bazlı hem de gazete bazlı birçok kurumda görülmekte olup; bu durum da topluma yönelik olan birçok biçimdeki deformasyonu ve/veya dezenformasyonu beraberinde getirmektedir.

 

Mevcut medya seleksiyonu; insanlara bilmeleri gerekenleri değil, bilmeleri istenilen bazlı enformasyon sağladığı için, bu durum, insanların enformasyon bazlı karanlık ve girift yollara girmesini beraberinde getirmektedir. Medya bazlı bu enformasyon dejenerasyonu, insanların hangi enformasyon silsilesinin doğru olduğuna salık verememelerini beraberinde getirerek, herhangi bir konuda hemfikir olamamalarının da temelini oluşturmaktadır.

 

Ne yazık ki birçok medya yayın organı, hangi "siyasi takımı" tutuyor ise, o siyasi tarafa yönelik retorik yaparak; bu çerçevede de insanlara karşı endoktrinasyon sürecinin fitilini ateşlemektedir. Bu bağlamda insanlar da bilgi kirliliğinden ötürü, birbirleri ile, inovatif çerçevede bir fikir uyumu gösterememektedir. Ayrıca bu enformasyon farklılıkları, insanların ayrışmasına gebe kalınmasını beraberinde getirmektedir. Yayın organlarının taraf tutup, birbirlerinden farklı malumat aktarımı, eblehleşmiş bir insan profilinin de, gittikçe normalleşmesinin göstergesi olabilecek bir nitelik taşımaktadır.

 

Günümüze bakacak olur isek, bu taraflılık, internet bazlı birçok özgün, özgül ve özgür olan plâtforma ket vurulması ve fikir özgürlüğüne de set çekilmesi ile perçinlenmektedir. Ancak eğer ki bizler bu konuda bilinçlenirsek, bu tip bastırıcı amaçları taşıyan eylemleri de zamanla ekarte edebiliriz. Bunun için, başlamak adına öncelikle inanmamız gerektiğini unutmayalım. Ve kendimiz için de bu istenci erek edinelim.

 

Kendisini teorik olarak özgür olarak nitelendiren ancak pratik çerçevede, beyinlerine prangalar vurulmuş olan, deyim yerindeyse, "Muz Cumhuriyeti'ne" mensup birçok vatandaşın bu tip aksiyonlara vakıf olamaması oldukça üzücüdür. Bu kabulleniş durumu, akabinde insanlardaki öğrenim bazlı atalet hâli, şovenist bir tutum ve bir nevi öğrenilmiş çaresizlik, medyanın da mesnetsiz dönütlerinin, insanlarca kanıksanmasını beraberinde getirmektedir.

 

Ezcümle, her insanın basılı yayın organlarından çıkan her türlü bilgiyi öncelikle "skeptik ve/veya septik" çerçevede akıl süzgecinden geçirmesi gerekmektedir. Sadece istediğimiz için yanlış ama rahat bir yöne doğru temayül etmektense, doğru ama zor olan yöne doğru koşmak yeğlenmelidir. Vakur bir neslin tohumları atılmak isteniyor ise; inandıklarımıza isteyerek mi inandığımız, yoksa inanmamız istendiği için mi inandığımız sorgulanmalıdır. Ve bizlere karşı diğerlerinden farklı olduğunu söyleyenlerin, gerçekten farklı olduğu için mi farklı olduğunu söylediği, yoksa farklı olduğunu söylediklerinden ayrıştırıcı bir farkı olmamasından ötürü, suni bir fark yaratma çabası içerisinde mi olup, olmadığı ivedilikle sorgulanmalıdır.

 

Konfüçyüs'ün da söylediği gibi:

"Bir yerde küçük insanların gölgeleri varsa, o yerde güneş batıyor demektir."

Medyanın taraflı olup olmadığına yönelik düşünceleriniz nelerdir?