“Her şeyi kafamda yalnız başıma saklayamayacağım. Söylemek; bir şeyler, birçok şeyler anlatmak istiyorum... Kime? Şu koskocaman dünyada benim kadar yapayalnız dolaşan bir insan daha var mı acaba? Kime, ne anlatabilirim? Onca sene kimseye doğru dürüst bir şey söylediğimi hatırlamıyorum. Boş yere herkesten kaçmış, boş yere bütün insanları kendimden uzaklaştırmışım; ama bundan sonra başka türlü yapabilir miyim? Artık hiçbir şeyin değişmesine imkân yok... Lüzum da yok. Demek böyle olması icap ediyormuş. Yalnız söyleyebilsem... Bir kişiye olsun içimdekileri dökebilsem... Bunu sahiden istesem bile artık böyle bir insan bulmama imkân yok... Bende arayacak hal kalmadı... Kalsa da aramam... Zaten bu defteri neden aldım? Küçük bir ümidim olsa, dünyada en sevmediğim bu yazmak işine kalkışır mıydım?...”

Bu sözleri, Sabahattin Ali'nin en güçlü eserlerinden biri olan Kürk Mantolu Madonna'da işitiyoruz. Yazar, iç dünyasının penceresini belki de en çok; kahramanın dilinden konuştuğu bu romanında aralamaktadır. Osmanlı'nın yıkılışından, Cumhuriyet'e geçişin sancılı sürecine tanıklık eden yıllarda yaşayan Sabahattin Ali, eserleri kadar çarpıcı hayat hikayesiyle de iz bırakmıştır. Asıl mesleği olan öğretmenliğin ötesinde yazdıklarıyla dikkat çeken yazar, birçok kez hapse düşmüş; son dönemlerinde de sıkıntılı bir hayat sürmüştür. Düşünceleriyle birlikte muhayyilesini de etkileyen bu yaşantıları yazdıklarında okuyucusuna derince hissettiren Sabahattin Ali'yi dinlemeye, Kürk Mantolu Madonna romanını okuyarak başlayabilirsiniz.
Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna (163 sayfa)
YKY'de 55. Baskı: Ocak 2013