Bu sitedeki her şey Sevgi ile kodlanmıştır.

Kategori Listesini Göster

Blog yazarları ünlü ve ünsüz olarak 2'ye ayrılır (!)


FacebookTwitterPinterestTumblrYazdır


Teknoloji, teknoloji nereye kadar değil mi? Biraz da kişisel yazı yazmak istiyorum. Belki çoğu kişi yazımın uzunluğunu görünce, okumaktan anında vazgeçecektir. Fakat olsun, burası bir blog. Ve dolayısı ile, ne okunma oranı beni çok fazla yazı yazmaya iter, ne de okunmama oranı beni yazmadan soğutur. Zaten yazılarım okunsun ya da okunmasın elimden geldiğince yazı yazdığımı düşünüyorum. O yüzden yazılarımın okunduğunu bilmem de, ayriyetten yazı yazma isteği uyandırmıyor bende. Çünkü zaten yazı yazmayı seviyorum. Herneyse,  neredeyse hep aklımda dönüp dolaşan, bu konu hakkındaki fikirlerimi söylemek istiyorum. Bu konu da bir nevi içimi dökmek istiyorum diyebilirim. Baştan söylemek isterim, yazım kesinlikle hiç kimseye karşı değildir. Sadece bu konu hakkındaki görüşlerimden ibarettir...

Uzun zamandır blog yazan biri olarak şunu söyleyebilirim ki; blog yazanların veyahut blog yazmaya yeni başlayan kişilerin neredeyse tamamında, herkes tarafından tanınma isteği vardır.

Bu istek gayet doğaldır, kim tanınmak istemez ki? Kim, bütün blog yazarlarının blogu hakkında konuşmasını istemez ki? Fakat nedense bana bu durum bir o kadar saçma geliyor. Blog dediğimiz kavramın zaten kökenin de, kişiselliğin yattığını düşünüyorum. Yani elbette örnekse; Teknobeyin tarzı bloglar, belli konularda yazılar yazarlar. Fakat ne olursa olsun, Teknobeyin de dahil olmak üzere az olsa bile, blogların bir çoğunda kişisellik ister istemez kendini belli eder. Yani sonuçta 'demem o ki, diyorum, söylüyorum' gibi cümleleri kullanmak bile bana göre, blog kavramının kişiselliği içerisinde barındırdığını beraberinde getiriyor. Blog dünyası, son zamanlarda nerede ise en parlak dönemlerini yaşıyor. Kaldı ki, Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinin de oluşumu elbette bu durumu olumlu yönde etkiliyor. Açıkçası, 'Twitter'da Ünlü Kişiler' gibi birşeyi duymak gerçekten beni çok şaşırtıyor. Yani bazı kişiler, bu gibi durumları o derece abartıyorlar ki, gerçekten o kadar abartıyorlar.Şimdiki zamanlara nazaran, blog yazarları daha önceden benim bildiğim kendi hâlinde yazılar yazan, bloguna yorum geldiğinde sevinen kişilerden ibaretti. Fakat şimdi bakıyorum da, artık neredeyse 'Blog Yazarı' diye bir meslek oluştu, oluşacak. Yani bu durumu bu kadar abartmanın bir manası olduğunu hiçbir şekilde düşünmemekteyim. Kaldı ki, bu blog yazarlarının başkalarından 'twitter ünlüsü olmak nasıl, blogunun tanınması nasıl birşey?' gibi soruları duyunca, ayriyetten ciddi bir havaya girmesini de şahsen komik buluyorum. Kaldı ki bu gibi sorulara neredeyse tüm blog yazarları, sanki bu durum için hiç çaba sarfetmemiş gibi, 'Can sıkıntısından blog açtım. Arkadaşım dediği diye blog açtım, Yok şu yüzden, bu yüzden blog açtım.' gibi yorumlar yaparlar. Ve bunun beraberinde de elbette, nasıl tanındıkları konulara da gelince, 'Sadece istediğim gibi yazdım, kişisel yazılar yazdım. Böyle ünlü oldum'. Bu gerçekten saçmalıktan başka birşey değildir. Bir blog yazarının, kişisel yazılar doğrultusunda blog dünyasında ünlü olabilmesi durumunu hiçbir şekilde anlamıyorum. Kimse, kimsenin kişisel yazılarından ne beklesin ki? Fakat elbette bu durum da yapılması gerekenler var. Yani, küfür içeren yazılar gibi veyahut yazıları ilgi çekici hâle getirmek amaçlı yapılan şeyler gibi. Dolayısı ile bu durum bu şekilde sıralanır. Kaldı ki günümüzde de, ünlü olan blogları gördüğümüz zaman; Ya küfür içeren bloglardır ya da saçma sapan yazılardan ibaret bloglardır. Fakat bana, 'Saçma yazılardan ibaretse, nasıl tanınmış?' diyebilirsiniz. Fakat şöyle bir şey var; Bir blog yazarı çok güzel yazılar yazar ama hiçbir şekilde bloguna yorum gelmez. Hiçbir şekilde o blog yazarını takip eden olmaz. Fakat başka bir tarafta, küfürlerle dolu saçma sapan içeriklerle bir blog vardır, bu bloga da her an yorum gelir ve takip edilir. İnsanlar da böyle blogları takip ediyorlar ve o blogları ünlü yapıyorlar. Bana göre, bir çok teknoloji açısından olsun, yararlılık açısından olsun bir çok blog var, tanınması, takip edilmesi gereken. Fakat o bloglara gösterilmesi gereken saygı yerine, saçma sapan blogların takip edilmesini anlamıyorum. En azından lütfen, insanlara yararlı olacağını düşündüğümüz blogları televizyonlarda olsun, veya sosyal paylaşım sitelerinde olsun, tanıtalım. En azından blog yazarken kendimize o kişileri örnek alalım, en azından saçma sapan yazılarla kendisini blog yazarı sanan kişileri örnek alıp, o tarzlarda blog açmaktan daha iyidir diye düşünüyorum. Kaldı ki bu tarzda bir çok blog açılıyor, yani onlar tanındığı için başkaları da bu heves içerisine giriyor. Fakat durum bu şekilde olunca elbette, blog dünyası bana göre tamamen çöp bloglarla dolup taşıyor. Yani amaçsızca, saçma sapan blogları özenip blog yazmak yerine, amaçsızca kimseye yararı olmayacağı yazılar yazmak yerine lütfen herkese yararlı olacağını düşündüğünüz tarzda bloglar açıp, yararlı içerikler girmeye özen gösteriniz. Elbette kimsenin ne içerikte blog yazacağı beni ilgilendirmez fakat ben sadece öneri sunuyorum. En azından içimden blog kavramının bu ünlü ve ünsüz konusu ile ilgili geçenleri bu öneriler ile gidermiş oluyorum.

Dolayısı ile, belki de keşfedilmeyi bekleyen onlarca blog var. Fakat o bloglara belki de hiçbir şekilde giriş yapılmıyor. Yani, kaldı ki ben kimsenin blog dünyasında ünlü olmasını kafama takmıyorum. Sadece, insanlar tarafından bilinmesi gereken bloglara yeteri kadar ilgi verilmediğini düşünüyorum. Ve hiçbir şekilde de bu yazımda kimseye karş bir laf yoktur, tamamen kişisel bir yazıdır. Kimsenin ne tarzda blog yazdığı beni ilgilendirmemektedir, ilgilendirmeyecektir de..

İyi bloglamalar.


    • Cagdas
    • 13 Mayıs 2011, 10:37

    Bu ikilem blog dunyasinda ortaya cikmadi sanirim. Eskiden internet falan yokken de en meshur tartismalardan birisi: "Neden belgeseller az izleniyor da ici bos eglence sovlari cok seyrediliyor" du.

    Teknoloji degisiyor ama insanlar pek degismiyor, eski aliskanliklar da aynen tasiniyor diye dusunuyorum.

    Insanlar bloglari, yada genel olarak interneti diyelim, yuksek oranda vakit gecirmek, eglenmek icin kullaniyor. Belki de bu yuzden insanlari eglendiren icerikler daha revactadir.

    • Emin
    • 23 Eylül 2011, 12:10

    Bu ikilem blog dunyasinda ortaya cikmadi sanirim. Eskiden internet falan yokken de en meshur tartismalardan birisi: “Neden belgeseller az izleniyor da ici bos eglence sovlari cok seyrediliyor” du.

    Teknoloji degisiyor ama insanlar pek degismiyor, eski aliskanliklar da aynen tasiniyor diye dusunuyorum.

    Insanlar bloglari, yada genel olarak interneti diyelim, yuksek oranda vakit gecirmek, eglenmek icin kullaniyor. Belki de bu yuzden insanlari eglendiren icerikler daha revactadir.

    • Promosyon Konya
    • 19 Ekim 2011, 13:52

    m, yuksek oranda vakit gecirmek, eglenmek icin kullaniyor. Belki de bu yuzden insanlari eglendiren icerikler daha revactadir.

    • Gezgin Şantiyeci
    • 8 Aralık 2011, 07:11

    Blog yazmaya yeni başlayan ama yazında bahsettiğin eski tür blog yazarlarından biri olan yani yorum gelirse sevinen ben için ünlü olmaktan ziyade yazdıklarım okunması daha önemli bir hedef.

    Ama burada bir çelişki var aslında yazdıklarımın okunabilmesi ünlü olmaktan başka da bir yol sanırım....

Bu yazıya yorum göndermek ister misiniz?

Dikkat: Her yorum gönderen kişi, kendi gönderdiği yorumdan sorumlu olmaktadır.
Not: Yazı ile herhangi bir ilgisi bulunmayan yorumların onaylanmadığını belirtmek isteriz.
Yukarı Çık